Atomik (Kuantum) boyutlarında oluşan dolanımlı Diferansiyel Elektrik ve Manyetik akımlar.

Yani, teorik olarak manyetik yük elektrik yükünün yaklaşık 66 katı büyüklükte yük taşımaktadır. Bu da manyetik alanın neden elektrik alandan daha güçlü olduğunu açıklamaktadır. Şimdi halka teoremiyle sicim teoremini birleştirirsek büyük bir sonuca ulaşacağız. Çünkü nasıl ki birbirine paralel düzlemlerde akım geçiren iki tel birbiri üzerinde elektrik alan, manyetik alan ve zıt yönlü eşit bir elektromotor kuvvet oluşturuyorsa V hacmi içinde hareket ettireceğimiz bu iki halka, kütleçekiminin göreliliği dolayısıyla bir manyetik alan ve elektrik alan oluşturacaktır.

 

 

Şimdi bir V hacmi içinde toplam kütlesi M olan paralel iki iletken düşünelim. Ve bu V hacimli kütle, Karadelik içinde ışık hızına yakın bir hızda düşüyor olsun. Sınır yüzeyin üzerindeki dolanımlı akımları, bağıntısına göre azalmakta olan kütleden dolayı azalacaktır. Çünkü karadelik sınırında dolanmakta olan kütle yutulmakta ve bunun karşılığında enerji dalgaları yayarak, dolanımı azaltacak yönde ( ve ε endüktans etkisinde olduğu gibi) bir manyetik alan şiddeti oluşturacaktır. Bu olay zihinde canlandırılırken kütleçekimi ve elektromanyetizmanın göreliliği birlikte düşünülmelidir.

 

Diverjans teoremindeki yük yoğunluklarının toplamını kütle değişimi cinsinden ifade edersek:

 

,

 

olacağından; kütleçekim ifadesinin v’ye göre değişimini (diferansiyelini) alırsak:

 

olur

 

Bu integral ifadesinde özel olarak, evrenin toplam kütlesi kritik kütle koşulunda hesaplanırsa evrenin toplam kütlesini verir;

Göreli durumda her iki tarafın türevini alırsak;

ve olduğu için

olarak alınabilir.

 

Bu durumda;

bağıntısı elde edilir ki, bu bağıntı göreli durumda ise;

 

AYNI ANDALIĞIN GÖRELİ BİRLEŞİK EŞDEĞERLİĞİ İLKESİ

Eğer, kütleçekim alanı potansiyelinin Ф gibi bir skalerle belirlendiğini ve kütlenin uzay-zamanda düzgün bir şekilde dağıldığını düşünürsek, evrensel kütleçekim sabiti ve olmak üzere ortamın elektriksel ve manyetik geçirgenlik katsayısını ifade etmek üzere, Poisson denkleminden;

 

 

olarak Newton’un evrensel kütleçekim yasası elde edilir. Bu durumda kütleçekim alanı denklemleri göreli ve statik durumda;

 

 

şeklinde Newton genel kütleçekim yasasına yakınsayacaktır. Peki şimdi bu ilke neyi ifade etmektedir? Bu denklem bize, bir karadelik tekilliğinin olay ufku civarında, içerisine aktarılan birim kütlenin zamanla değişiminin (artıp-azalmasının), ışık hızı limitinde bir elektromanyetik kütleçekim dalgası üreteceğini ve gravitonlar tarafından uzaya yayılacağını ifade etmektedir. ve olduğu hatırlanırsa bu denklem bize, kütleçekimi içinde birim hacimde meydana gelen graviton yoğunluğu değişiminin (azalmanın) sonucu bir manyetik alan ve bu manyetik alan değişiminin sonucu da buna dik bir elektrik alan oluşturacağını ifade eder. Dolayısıyla, tekillik noktası civarında yutulan birim kütlenin enerjiye dönüşmesiyle, bu enerjinin bir miktarının gravitonlar tarafından elektromanyetik kütleçekim dalgaları olarak uzaya salınmasını ifade eder. Aslında, “Hawking ışınımı” olarak bildiğimiz “Karadelik buharlaşması” kavramı da bir anlamda bu ilkeyi ifade etmektedir. Göreli durumda, ışık hızı limitinde bir karadelik tekilliği civarında ise bu iki alan, bir elektromanyetik dalga oluşumunu vererek merkezden dışarı doğru bir ışıma yapar. Yani merkeze doğru yönlenen kütleçekim dalgaları aslında bu tekillik noktası civarında birleşik bir elektromanyetik kütleçekim alanının elektrik ve manyetik alan dalgalarının vektörel toplamı olarak kütleçekim dalgaları şeklinde ışıma yaptığını ifade etmektedir. Maxwell kuramında aynı olgu, yeryüzünde iletken tellerle yapay olarak oluşturulabilirken, ayrı ayrı algılanırken; karadelik kütleçekim merkezinde otomatik ve doğal bir mekanizma olarak birleşik alan dalgaları şeklinde oluşmaktadır ve bize kütleçekimi kuvveti olarak etkiyen kuvvet, aslında bu 5. Boyut doğrultusunda oluşan elektrik ve manyetik alanların toplamından başka bir şey değildir. Atomik boyutlardaki parçacıkları da bir arada tutan ve Planck ölçeğinde oluşan bu sicim yapısı, makro ölçeklerde kütleçekim ve elektromanyetik alanları oluşturarak tüm evreni kaplamaktadır. Atomaltı parçacıkları ve birbiriyle çekim etkisi oluşturan cisimleri çok ince 10-33 cm. kalınlığında kareciklerden oluşan bir ağla birleştiren bu yapıların çeşitli formları ve birleştirme mekanizmaları aşağıdaki şekillerde verilmektedir. Birleşik alan teorisinde bu Planck ölçeğinde düşünülen sicim yapıları, önemli pratik kolaylıklar ve grafiksel bir anlatım tarzı sağlarlar.

 

Tüm evreni bir örümcek ağı gibi kaplayan bu sicim yapısı, 5. Boyutta oluşan tüm kütleçekimi ve elektromanyetik dalgaları taşıyarak iletmektedir. Rezonans halinde sürekli titreşim halinde olan bu sicimsi yapıyı ağırlığı olan esir (ether) veya boşluk olarak adlandırabiliriz. Kütleçekimini oluşturan ağır atomlu maddeler de dahil tüm evreni kaplayan bu boşlukta kütleçekimsel elektromanyetik dalgaların hızı, tüm eylemsiz sistemlerden bağımsız olmak üzere c = 3×108 m/sn. (ışık hızı) ‘dir. Bütün maddelerin ve atomların içinden geçen bu yapı dinamik olup, tekillik noktalarında (Karadelikler) içeri doğru huni şeklinde bükülerek uzay-zaman yapısını şekillendirir.

 

İşte içeri doğru bükülen bu çukur yapıları Gezegen, Yıldız ve Galaksi sistemlerinin kütleçekim merkezleri olup, bu merkezlerden yutulan madde ve enerji başka bir paralel evrene (2. kat gök) aktarılmaktadır. İşte bu mekanizmanın merkezinde yani karadeliklerin sınır yüzeyinde oluşan bu madde değişimi de elektromanyetizma ve kütleçekimini oluşturarak bizim içinde bulunduğumuz evrene (1. kat gök) Elektromanyetik Kütleçekim dalgaları olarak etki etmektedir.