Hareketli yük içeren bir durumda tekillik yüzeyinde oluşan normal ve teğetsel kuvvetler (Şuhubi, 1995).

Deformasyon içeren bu süreksiz tekillik alanında elektrostatik alanın etkileşimi mikro düzeydeki kütle ve yük etkileşimlerinin bir sonucudur. Manyetik yükün fiziksel olarak tekilik noktası civarı gözlemlenemediği için, varlığı pratik olarak kanıtlanamasa bile, Elektrik yükünün mevcudiyeti fiziğin temel postülatlarından biridir ve deneysel gözlemlerle kanıtlanmaktadır. Elektrik akımının varlığı yüklerin hareketinden kaynaklanmaktadır. Modern fiziğe göre, malzeme temel partiküllerin bir bileşimidir ve bu partiküllerden bazıları partiküller arası kuvvetlerle birbirine bağlıyken bazıları da serbestçe hareket edebilirler. Bu temel partiküllerden bazıları kütleye ilaveten yük denilen başka bir özelliğe sahiptir. e=1.6 ×10−19 Coulomb ile ifade edilen elektronik yük, yükün mümkün olan en küçük kısmını temsil etmektedir. Herhangi bir uzaysal hacimde bulunan toplam yük elektronik yükün tam katmanlarından meydana gelmektedir. Bu çalışmada, sürekli ortam hipotezi gereğince yükün sonsuz bir şekilde bölünebileceği, ya da incelediğimiz mikro hacim elemanı ne kadar küçük olursa olsun yeterli sayıda yük içerdiği kabul edilecektir. Maddenin, pozitif ve negatif olarak nitelendirilen iki farklı yük içerdiği düşünülmektedir. Deneysel gözlemler, izole edilmiş bir sistemde toplam yükün korunduğunu ifade eden hipotezi destekler. Sistem içerisinde pozitif bir yük miktarı meydana çıkar ve kaybolursa, buna eşit miktarda negatif yük miktarı açığa çıkar veya kaybolur. Böylece yükün cebirsel toplamı sabit kalır. Yük aynı zamanda serbest veya bağlı olarak da karakterize edilebilir. Serbest elektronlarla taşınan yükler ve bir atomun iç elektron kabuklarında yer alan negatif yükler serbest ve bağlı yüklere örnek olarak verilebilir (Bu konuda ayrıca bkz: Eringen, 1963; 1972; Eringen ve Maugin, 1990).

 

Eğer V + S bölgesinde yük mutlak olarak sürekli ise, bir hacimsel yük yoğunluğu q ve bir yüzeysel yük yoğunluğu w mevcuttur. Böylece V + S bölgesinde yer alan toplam yük aşağıdaki gibi birimsel olarak ifade edilebilir,

 

 

Yüklere sahip partiküller bir dış elektrik alana girdiği zaman yükleri ile orantılı bir şekilde belirli kuvvetlerin etkisi altında kalırlar. Ortamdaki serbest elektronlar bu dış kuvvetlerin etkisi ile harekete geçerler. Pozitif ve negatif yüklü bağlı partiküller ise, birbirlerine göre bağıl bir yer değiştirmeye uğrarlar. Bu şekilde gerinmiş olan malzemenin polarize olduğu kabul edilmektedir. Polarizasyon basit bir şekilde aşağıdaki gibi açıklanmaktadır. Malzeme başlangıçta, çekirdeği +q0 yüküne sahip olan ve çekirdek etrafında hareket eden elektronları eşit miktarda –q0 yüküne sahip olan atomlardan meydana gelmiş bir yapı olarak düşünülmektedir. Bu durumda yüklerin efektif merkezleri çakışıktır. Malzeme bir elektrik alanın etkisinde kaldığı zaman, pozitif yükler negatif yüklere göre yer değiştirir. Bir V hacminin S yüzeyi boyunca toplam yük transferi,

 

 

şeklinde ifade edilir. Burada N birim hacimde polarize olan atomların sayısı d ise pozitif yüklerin negatif yüklere göre yer değiştirme vektörünü göstermektedir. V deki toplam bağlı yük orijinal olarak sıfır olduğundan, V de kalan toplam polarizasyon yükü Qp aşağıdaki gibi ifade edilebilir,

 

 

olarak Polarizasyon vektörü olarak bilinir.

 

LEMMA1- Elektrostatik alan konservatif olduğundan kapalı bir C – eğrisi üzerindeki sirkülasyonu sıfırdır (Faraday Yasasının özel hali):

 

LEMMA2- Ortamın hacmi içindeki ve σ − süreksizlik yüzeyi üzerindeki serbest elektrik yükleri cismin içindeki ve yüzeydeki elektrik deplasman alanı oluşturur (Gauss-Coulomb Yasası):

 

 

şeklinde tanımlanmakta olup, ε0 boşluğun elektriksel permitivitesi, D ortamın toplam deplasman akımı, P ise polarizasyon alanıdır. P, birim hacim başına elektrik dipol yoğunluğu olup bünye denklemi ile tayin edilmesi gereken bir alandır. İleriki bölümlerde daha iyi göreceğimiz gibi, bu alan rijid cisimlerde yalnız elektrik alanına bağlı olarak, şekil değiştirebilen cisimlerde ise aynı zamanda deformasyon alanına, yani bu kez ek bir deplasman akımı manyetik yükler içinde tanımlanacak ve böylece manyetik alana da bağlı olarak ek bir terim daha ortaya çıkacaktır. Bunun önemli maddenin sonucunda, Maxwell denklemlerini genişlemeye götüren bu ek terim, yani Genelleştirilmiş Stokes teoremi kullanılarak yukarıdaki ifadenin sol tarafındaki terim aşağıdaki gibi yazılabilir:

 

 

Genelleştirilmiş Greeen – Gauss Diverjans teoremi kullanılarak 2. postülattaki denklemin sol tarafındaki terim ise aşağıdaki gibi ifade edilmiştir:

 

 

Şimdi bu denklem 1. postülattaki ifadede kullanılarak bilinen usullerle yerelleştirilirse aşağıdaki denklemler yazılabilir:

 

 

Ayrıca ortam ideal dielektrik kabul edilirse, hacimsel elektrik yük yoğunluğu alınır ve son eşitliklerdeki denklemi tekillik yüzeyinin iç kısmında aşağıdaki gibi ifade edebiliriz:

 

 

Buradaki φ potansiyel skalerdir ve Elektrostatik potansiyel olarak adlandırılır. φ’nin sonsuzdaki etkisi sıfırdır. Bir dielektrik ortamın lokal durumu kısmen polarizasyonun değeri ile karakterize edilebilir. Polarizasyon elektrik alanın bir fonksiyonudur. Böylece elastik bir dielektrik ortamın bağımsız durum değişkenlerinden biri olarak elektrik alan vektörü seçilebilir.

 

 

Lineer Momentum Denkliği:

Bu ilke, herhangi bir maddesel cismin toplam lineer momentumunun zamana göre değişme hızının, bu cismin üzerine etkiyen toplam kuvvete eşit olduğunu ifade eder. Sürekli ortamın bir dm=ρdv elemanter parçacığının hızı v ise elemanter momentum vdm=ρ vdv ve t anındaki toplam momentum,

 

 

olur. Ortamın üzerine etkiyen toplam kuvvet f ise bu ilkeye göre,

 

 

 

eşitliği geçerlidir. Newton mekaniğinin temel varsayımları uyarınca F yalnız cisme etkiyen dış kuvvetlerin toplamını gösterir. Bu kuvvet genellikle iki parçadan oluşur. Bunlardan biri herhangi bir fiziksel dış alanın madde ile etkileşimi nedeniyle ortamın parçacıklarına etkiyen, ortamda yayılı kütle kuvvetidir. Bu kuvvet cismin birim kütlesi başına f yoğunluğuyla verilebilir. Dış kuvvetlerin diğer parçası ortamın çevresiyle yüzeyi aracılığı ile etkileşiminden kaynaklanan, değme kuvveti türünden, yüzeyinde yayılı yüzey kuvvetlerinden oluşur. Bu kuvvet, birim dış normali n vektörü olan bir alan elemanına birim alanı başına etkiyen t(n) vektörü ile belirlenir. Bu çalışmada sürekli ortam olarak düşünülen, tekillik noktasında maddesel plazma ortamının Piezoelektrik özelliği olan ve elastik davranış gösteren bir malzeme gibi olduğu ve aşırı manyetizasyona sahip olduğu ele alınmıştır. Böylece bir malzemeye etkiyen dış kuvvetlerin toplamını gösteren f tanımlamalardan faydalanılarak,

 

 

şeklinde hacim içerisinde tanımlı olmak üzere iki parçaya ayrılarak yazılabilir. Bu denklemdeki f üç parçadan oluşur. Bunlardan ilk terimdeki ikisi; ρm ve ρe elektromanyetik yükleri tarafından oluşturulan fB birim hacim başına etkiyen manyetik gövdesel (kütlesel) kuvvet ile ikinci terimdeki fE birim hacim başına etkiyen elektrostatik gövdesel kuvvet yoğunluğu olup;

 

 

şeklindedir. Üçüncüsü ise, t(n) şeklinde herhangi bir noktada yönelimi n normal vektörüyle belirlenmiş bir alan elemanına etkiyen gerilme vektörü olup, bu durumda lineer momentum denkliği, aşağıdaki gibi bir integro-diferansiyel denklemle kısmi toplam şeklinde ifade edilebilir:

 

 

şeklinde yazılabilir. Bu durumda Lineer yük-momentum denkliğini alan sabitlerini belirleyen k bileşenini de içerecek şekilde genişletirsek;

 

olarak ifade edilir. Bu bağıntının sol tarafındaki ifade yük yoğunluğu şeklinde bir potansiyel fonksiyonu olarak alınarak, ψ birim kütle başına herhangi bir alan bileşenini (kütleçekim, elektrik alan veya manyetik alan şeklinde) formundaki bir korunumlu yük-momentum bağıntısında ψ yerine vk alınarak aşağıdaki gibi yazılırsa;

 

 

ve denkleminin sağ tarafında yer alan yüzey integrali terimi Green – Gauss teoreminden faydalanılarak aşağıdaki gibi yazılabilir:

 

 

Şimdi, elde ettiğimiz son iki denklem denkleminde yerine yazılıp, eşitliğin sağ tarafındaki ifadeler sol tarafa geçirilirse aşağıdaki denklem elde edilir;

 

 

Bu eşitliğinin sağlanabilmesi için integrandların sıfıra eşit olması gerekir. Bu durumda, aşağıdaki ifadeler yazılabilir;

 

 

ve denklemindeki 1. koşulda belirtilen terimi, tekillik içeren 5. boyutlu sınır-teğet yüzeyin plazma ortamındaki maddesel elektrodinamik yük hareketinin ortalama ivmesi olarak adlandırılır ve bu durumda maddesel türevin tanımından aşağıdaki şekilde ifade edilir:

 

 

İşte bu önemli sonuç, birazdan göreceğimiz gibi, 5-boyutlu elektromanyetik kütleçekim denklemlerinde daha önceki bölümlerde isbat ettiğimiz gibi, özdeş olarak maddesel ortamdaki ivmeli elektrodinamik yapının birleşik bir alan kuvveti yapısında olduğunu toplamsal olarak iki yük bileşeninin, yani 2. bir ek olarak manyetik yük bileşeninin de maddesel plazma ortamında bulunması gerektiğini ortaya koymaktadır ve ilerleyen genişletilmiş dinamik maxwell denklemlerinden de göreceğimiz gibi, bu plazma yüklerinin Newton mekaniğinden Einstein relativitesine ve nihayetinde oradan da 5-boyutlu Einstein-Maxwell dinamik hareket denklemlerine genişletilmesi durumunda, her iki maddesel yük birimi de v=c yani ışık hızında titreşen bir birleşik elektromanyetik dalga hareketine dönüşecektir..

STATİK ALAN DENKLEMLERİ

Maxwell Denklemiyle verilen (1) numaralı Gravitasyon yasasını integral forma dönüştürürsek, Diverjans Teoreminden;

 

olur.

Bu ifadedeki sağ tarafta yer alan Gravitasyonel yük yoğunluğu ifadesinin ne anlama geldiğini biraz düşünürsek; bu yük yoğunluğunu oluşturan V hacmi içindeki bir m (iç kütle)’den bahsetmeliyiz. Bu durumda, sağ taraftaki ifade;

 

olması gerektiğini Elektromanyetik Teorideki yük teoreminden, olduğunu biliyoruz.

Şimdi bu ifadeyi açarsak:

 

olarak bulunur.

 

Buradaki m=V hacmi içindeki kütleçekim yükünü (Graviton) oluşturan kütledir. Yani kısacası, her bir gökcisminin merkezinden belli bir yarıçap uzunluğunda alınmış V hacmi içerisindeki toplam kütledir. Şimdi Graviton yasasını yeniden düzenlersek;

elde edilir.

Denklemdeki K=Yeni Evrensel Kütleçekim Tansörü Sabitidir. Eski evrensel çekim sabitini , ifadesine eşitlersek;

 

ise K=6,666×10-4 olarak elde edilir. Yukarıdaki hesaplamadaki ihmal yapılırken, kütleçekim merkezindeki tekillik noktasında olduğundan dolayı manyetik yük, elektrik yükünden çok büyük olduğu için elektriksel yük yoğunluğu ihmal edilirse;

değerini kullanabiliriz.

Benzer şekilde Coulomb ve Ampere Yasaları için de KE ve KB renormalizasyon sabitlerini de bulursak;

Bunun için kuantum mekaniğinden yararlanarak iki Graviton ve iki Elektron dipolü arasındaki Elektrik, Manyetizma ve Kütleçekim Alan vektörlerinin toplam ifadesini yazarsak ve e- yükü için q=1,6×10-19 C, g yükü için g=66q=10-17 A-m ve e kütlesi için m=9×10-31 kg olarak bilindiği için atom yörüngesindeki bir e ve g için eşdeğer sicim diyagramlarının etkileşimi gösterilirse;

 

vektörel toplamı yazılırsa;

(1)

eşitliği elde edilir.