Dünya yüzeyi yakınlarındaki oluşturduğu Manyetik Alan.

 

Şimdi bu manyetik alanın, karadelik tünelinin en uç noktasında yani Planck ölçeğinde dairesel bir yörünge üzerinde oluştuğunu (noktasal manyetik bir kaynak gibi) düşünürsek ve bu manyetik alan şiddetinin yeryüzünde oluşturacağı (yerin manyetik alanı) alan şiddetini hesaplayalım. Bilindiği gibi manyetik alanı, boşluğun permeansı olan μ0’a bölünürse,(fiziksel uygulamalarda genellikle bu değer kullanılır) elde edilir. Şimdi Planck ölçeğine göre düşünüp bu alan şiddetinin yerin yarıçapı boyunca sabit kaldığını veya çok az değiştiğini varsayalım ve oranını hesaplayalım;

 

Merkezdeki manyetik yükün Dünya yüzeyinde (S) oluşturacağı akı yoğunluğu:

 

ve olduğu için

ve

olur.

Şimdi bağıntısından;

 

olarak bulunur. Bu uzunluğu veren yarıçapı hesaplarsak;

 

 

olarak hesaplanır. Bu sonuca göre, h=(R-r)=(6350-4000)=2350 km’ye varan bir yer altı mesafesine kadar bu manyetik birim yükün etkisi görülmektedir. Eğer Planck ölçeğinin içinde çok büyük ve noktasal bir manyetik yük yoğunluğunun olduğunu farzedersek, manyetik alan ve kütleçekiminin tek bir kaynaktan çıkarak yüzeye nüfuz ettiğini söyleyebiliriz. Çünkü bu durumda , g manyetik yükünün değeriyle orantılı olarak artacak ve etki alanı uzayın sınırlarına kadar uzayabilecektir. Ve ancak durumunda etkisi sıfırlanacaktır. Bu ise, bütün Gravitonların kütleçekim merkezinden uzayın sınırına kadar sicimler (iplikçikler) halinde ve Planck ölçeğinde sıralanmalarıyla açıklanabilir. Bu sicimlerin yoğunluğu ise, karadelik kütle aktarım diski yüzeyindeki manyetik alan çizgisi (dolayısıyla ’nin değeriyle) orantılı olacaktır.

 

Daha önce dünya yüzeyi için manyetik yük yoğunluğunun olduğunu bulmuştuk. Buradan dünya yüzeyindeki bu yük yoğunluğunu oluşturacak manyetik yük miktarını hesaplarsak bu durumu daha iyi anlayabiliriz. Bilindiği gibi Planck ölçeğindeki manyetik yükün dünya yüzeyi için oluşturduğu akı yoğunluğu ifadesi:

(Graviton Yasasından);

ise,

 

olarak bulunur. Görüldüğü gibi, tekillik merkezine yaklaşıldıkça graviton yoğunluğu exponansiyel olarak artmaktadır. Alan denklemlerinde, merkezdeki elektrik yük miktarını ihmal ederek kütleçekimi yasasını yazarsak:

 

 

ifadesinden yaklaşık olarak, bu yük yoğunluğu etkisinin Gauss teoremi ve katı açıların özelliğinden yararlanarak dünya yüzeyine kadar etkisinin aynı kaldığını düşünürsek, dünya merkezindeki tekillik noktasındaki yük miktarı, Dünya yüzeyinin manyetik alan şiddeti yaklaşık olarak alınırsa;

 

 

olarak bulunur. Fakat, dünyanın Fe-Ni karışımlı çekirdeğinin manyetik geçirgenliği çok yüksek olduğu için bu değer gerçekte 106-1012 kat daha büyük olmalıdır. Bu sonuçlardan, manyetik yük yoğunluğunun neden kütleçekim merkezine yaklaşıldıkça exponensiyel bir şekilde arttığının sebebi anlaşılır. Merkezdeki bu exponensiyel artış, kütleçekimi etkisinin niçin uzayın uzak noktalarına kadar devam ettiğini açıklamaktadır. Dolayısıyla kütleçekimi ve manyetizma etkisini oluşturan bu gravitasyonel manyetik yükün (Manyetik Monopol), kütleçekim merkezindeki tekillikte toplandığı sonucunu çıkarabiliriz. Bu çok yoğun manyetik yükünün Dünya yüzeyinde fiziksel olarak tespit edilememesinin sebebi de budur. Şimdi, merkezdeki toplam kuvveti yazarsak;

 

 

ise ve olarak alınırsa ve elektrik yükü de ihmal edilirse;

 

 

olur. Görüldüğü gibi, merkeze yaklaştıkça çekim ivmesi de manyetik kuvvete bağlı olarak artmaktadır. Buna göre, dünyanın merkezindeki Planck ölçeğindeki birim yükün () manyetik kuvveti:

 

olacaktır.

 

YEDİNCİSİ:

KÜTLEÇEKİM ALANI UYGULAMASI:

π SAYISI VE EVRENSEL KÜTLEÇEKİM SABİTİ ÜZERİNE [GRAVİTATİONAL TRANSFORMATİON]

 

Dünyanın kütleçekimi alanını, dünya yüzeyi için hesaplarsak;

 

olduğunu bilmekteyiz. Şimdi π (3,14..) sayısının karesini alırsak:

 

 

olduğunu görürüz. Şimdi ilginç bir sonuç çıktı. Çünkü Pi’nin karesi yaklaşık olarak Dünyanın çekim ivmesine eşittir. İşte bu yaklaşık eşitliği kullanarak çekim ivmesini bildiğimiz üç gökcismi için (Dünya, Ay ve Güneş için) farklı birer matematiksel kütleçekimi ifadesi bulmaya çalışalım. ifadesini yeniden yazıp diferansiyel yüzey integrali formuna çevirerek, S Dünya yüzeyi için birim yüzeye etkiyen yerçekimi kuvvetini çizgisel integral formunda yazarsak;

ve olduğu için ve yazılabilir.