BİRLEŞİK ALAN TEORİSİNİN GENEL SONUÇLARI

1)- Uzay-zamanın 4-Boyutlu yapısının dışında bir 5. Boyut daha vardır. Bu 5. boyut helezon yaparak kıvrılmış ve saklı kalmıştır. Karadelik tekillikleri olarak karşımıza çıkan bu boyut Kütleçekimi, Manyetizma ve Elektrik Alanı gibi kuvvetlerin esas oluşturucusudur.

 

2)- Elektromanyetik kütleçekim dalgaları, boşlukta c=ışık hızı ile yayılmaktadır. Bu dalgaları oluşturan Gravitonlar kuantalanmış olup, bu durumda manyetik ve elektrik alanı da oluşturan bu yükler hem parçacık (kuant) hem de dalga özelliği göstermektedir. Bu durumda ışık gibi, elektromanyetik kütleçekim dalgaları da herhangi bir referans sisteminden bağımsız olarak evrensel c=3×108 m/sn hızıyla hareket eder.

3)- Fiziğin 4 temel kuvveti Planck ölçeğindeki bir manyetik monopol karadelik tekilliği noktasında tek bir ana kuvvet olarak birleşmektedir ki, evrenin ilk başlangıç anında (t=0) gerçekleşen BIG BANG (Büyük patlama) sırasında tüm bu kuvvetler bir aradayken evrenin sonraki zaman dilimlerinde soğumasıyla birlikte önce Elektromanyetizma ve Kütleçekimi olarak iki ana kuvvete ve daha sonra da Elektromanyetizma, Kütleçekimi, Güçlü nükleer kuvvet ve en sonunda da Zayıf nükleer kuvvetin ayrılmasıyla dört ana kuvvete ayrılmıştır. Her bir temel kuvvetin uzay-zamanda bir alan bileşeni bulunmaktadır ve bu alan bileşenleri toplam 12 Maxwell birleşik alan denklemiyle ifade edilecek şekilde, 12 skaler vektör alan potansiyelinin oluşturduğu tek bir yegane birleşik alan teorisi içerisinde ifade edilebilecek şekilde, uzay-zamanda dağılmış olarak bulunur. Fakat bu dağılım büyük ölçeklerde kütleçekiminin zayıf olarak kalmasına sebep olduğu için, temel birleşim denklemleri ancak evrenin ilk oluşum hali için veya o koşulları tekrar elde edebilecek ve evrenin ilk anlarından kapalı olarak büzülmüş olarak kalmış olan ekstra kapalı bir 5. boyut doğrultusunda yeniden elde edilebilir. Buna göre, elektromanyetizma ile çekirdek kuvvetlerinin ara birleşimi, tansör gμv denklemiyle ifade edilirken; Elektromanyetizmayla kütleçekiminin ara birleşimi ise, eğer güçlü ve zayıf çekirdek kuvvetlerinin de kütleçekim alanına etkisini ilave edersek;

 

olmak üzere şeklinde bir tansör denklemiyle belirlenir. Burada K, Newton kütleçekim sabitini göstermek üzere, olarak Einstein kütleçekim sabiti ve maddesel ortamın dielektrik ve manyetik geçirgenliğine bağlı bir sabit bir katsayıdır. Eğer alan ifadelerinin tek bir ana kuvvet içerecek şekilde ifade edilmesi gerekirse; şeklinde olacaktır ki, bu durumda tüm uzay-zamanda tanımlanmış olan alan ifadelerini içeren Einstein kütleçekim alanı denklemleri; , 4 temel alan bileşenine ait Fiziksel 5-Boyutlu metrik kütleçekim alan tansörleri; , enerji kaynaklarını da içeren toplam 15 alan bileşenini gösteren Enerji-Momentum Tansörü; , Ricci tansörü; , 5-boyutlu uzay-zamana ait skaler eğrilik tansörü;

Kütle-Akım kaynağı tansörü ve Qmanyetik monopol mekanizmasını meydana getiren temel kuvvetlere ait alan bileşenleri olmak üzere;5-Boyutlu Relatİvİte & Bİrleşİk alan teorİsİ;

 

1-

2-

3-

4-

 

5- (ğ + k)=0

 

BİRLEŞİK ALAN DENKLEMLERİ

 

olarak ifade edilen toplam 5 temel denklemle gösterilebilir. Buna göre, altı adet parçalı enerji momentum tansörü ile belirlenen ve kütleçekim alan denklemlerini, 5-boyutlu uzay-zamandan 4-boyutlu uzay-zamana indirgeyen 12 adet maxwell denklemi, altısı elektrozayıf kuvveti ve altısı da elektrogravitasyon kuvvet alanını ifade etmek üzere, 4 temel kuvvet alanının 5-boyutlu uzay-zamandan 4-boyutlu uzay-zamana indirgeyen holografik izdüşüm denklemlerini oluşturacaktır. Buna göre, Elektromanyetizmanın da kuantalanmasıyla MAXWELL Denklemleri simetrik hale gelmektedir. Bu denklemlere göre Kütleçekim Alanı , Elektrik Alan ve Manyetik Alanın vektörel toplamı;

olmaktadır.

 

BİRLEŞİK ALAN TEOREMİ

4)- Mikro ölçekte, atomaltı yükleri yörüngede toplu halde tutan ve makro ölçekte de, Yıldız ve Galaksi sistemlerini toplu halde bir arada tutup dağılmamasını sağlayan, 5. boyutta oluşan bu helezonik burgaç şeklindeki kütleçekimi yapısıdır. Bu yüzden, birleşik alan teorisi düz Öklid veya Eğri Riemann uzayı yerine, girintili-çıkıntılı bir yapısı olan ve merkezinde manyetik monopollerin bulunduğu helezonİk bir uzay-zaman yapısını öngörür. Dolayısıyla, birleşik alan kuvvetlerinin toplamını oluşturan bu elektromanyetik kütleçekim alanı helezonik bir yapıda uzay-zamanı eğmektedir ki; bu mekanizmanın odağında ise, mutlaka bir KARADELİK TEKİLLİĞİ bulunmalıdır.

 

5)- Statik yük durumunda elektromanyetik kütleçekim kanunlarının sonuç denklemleri olan elektrik alan, manyetik alan ve kütleçekim alanı denklemlerindeki K, KE ve KB sabitlerinin bulunması, atomlarda bulunan polarize yük durumuna açıklık getirmektedir.

 

Nitekim; değerleri, Planck ölçeğine yani atomik boyutlara yaklaşmakta ve ve polarizasyon katsayısı denklemlerindeki ve katsayılarına yaklaşık olarak eşit olmaktadır. Burada r atom yarıçapı, e elektrik yükü ve elektronun kütlesidir. Çeşitli element atomları için sabit değerleri aşağıdaki tabloda verilmiştir:

Tablo: Atomik Polarizabilite Katsayıları (Tabloda α katsayı oranı m birimiyle verilmiştir)
Element: H He Li Be C Ne Na Ar K Katsayı:0,66 0,21 12 9,3 1,5 0,4 27 1,6 34

 

Buna bir başka örnek de moleküllerde bulunan kalıcı dipol momentidir. Örneğin, su molekülünde (H2O) elektronlar, kütleçekimi fazla olan Oksijen molekülü civarında toplanırlar. Pozitif yükler ise, H2 atomlarında polarize olurlar. Bu yüzden suyun dipol momenti büyüktür (yaklaşık 6×10-30 C.m) ve eritici özelliği buradan gelir. Buradan, molekül içindeki atomların kütleçekimi kuvveti doğrultusunda polarize olacağı sonucunu çıkarabiliriz.

Ayrıca, alan ifadelerini ve limit durumlarında incelersek;

Elektrik alan, manyetik alan ve kütleçekim alanının bir küresel kaynağın merkezinde neden tekillik ürettiğini ( büyüklükte bir değer vermesi) buluruz. Çünkü her üçünü de oluşturan kütleçekiminin merkezinde yer alan karadelik, bu tekilliği oluşturmaktadır. Alan çizgileri, uzayın sınırına kadar ulaşmakta ve yaklaşıklığı yapıldığında azalarak (sıfır değerine düşerek) sona ermektedir. Aşağıdaki şekilden bu durum daha iyi anlaşılabilir.