Schwarzschild Karadelik-Kütle aktarım Diski.

a)- Birleşik alan teorisine göre kapalı 4-boyutlu uzay zamanda dolanımlı iki manyetik yükün oluşturacağı düzlemsel alan yüzeyi dairesel halka şeklinde iken;

b)- Çoklu partiküllerin ortaya çıktığı kuantum durumunda 5-boyutlu uzay-zamanda alan bileşenlerinin uzaydaki dağılımı kütleçekim alanı doğrultusunda yönlenecektir.

 

a)-Benzer şekilde atom çekirdeği etrafındaki elektronlar da yörünge sayısı ve üzerindeki elektron dağılımına bağlı olarak manyetik monopol etrafında birinci şekildeki gibi bir elektrik alan meydana getirirken (Burada atomun merkezinde yer alan tekillik noktasındaki manyetik monopol mekanizması bir bobin ile ve atom yüzeyindeki orbitallerde dolaşan elektron çiftleri ise iletken demir çivilerle tasvir edilmektedir);

b)- Elektronlar atom yüzeyi üzerinde L ve M açısal momentumlarının kesirli veya tamsayı katları şeklinde bir özindüksiyon oluşturarak tekillik noktası etrafında düzgün olarak sıralanırlar (Burada elektronları atom yüzeyi üzerinde maksimum 10-12 m yarıçapından minimum 10-15 m yarıçapına kadar dağılım gösterdikleri farz edilmektedir).

Bu ifadelerdeki L ve M açısal momentumunu oluşturan özindüksiyon katsayıları ve C kapasitansı aşağıdaki integral denklemleriyle ifade edilebilecek bir Graviton (Elektromanyetik kütleçekim dalgasını taşıyan en küçük parçacık) yoğunluğu oluşturacaktır.

 

Bu ifadelerdeki a=kütle aktarım diskinin yarıçapı, R0=Karadelik Eğrilik Yarıçapı ve R=Schwarzschild Yarıçapı olmak üzere, Schwarzschild yarıçaplı halkayı sonsuz (N) sarımlı bir Sicim (Selenoid) olarak düşünürsek (Aşağıdaki şekilde verildiği gibi) , elektrik yükü ve , manyetik yük olmak üzere; olarak Disk yüzeyindeki toplam yük ve alan ifadeleri:

 

 

ve kapalı bir yüzey için olduğu için ortalama relatif manyetik ve dielektrik geçirgenlikler ve olmak üzere Akı-Görüntü Teorisine ve Gauss teoremine göre tekillik noktasındaki yükünün kütle aktarım diski üzerindeki elektrik ve manyetik alanı, sonsuz geniş bir düzlemin hasıl ettiği alan;

 

ve gibi olacaktır.

 

Şimdi Poynting Teoremine göre bu kütle aktarım diski yüzeyinde kaybedilen enerji yoğunluğunu hesaplarsak:

 

veya

olmak üzere integral formda bu ifadeyi açarsak;

 

POYNTİNG TEOREMİ

 

elde edilir. Birleşik Alan Teorisine göre yeniden düzenlediğimiz ve POYNTİNG Teoremi olarak bilinen bu denklem, belirli bir V kapalı hacmi içindeki m kütlesinin, kapalı bir S yüzeyi içinden Karadelik Kütleçekim Merkezine (TÜNEL) doğru ilerlerken, Elektromanyetik Kütleçekim Dalgası yayarak Enerjiye dönüşeceğini öngörür. Bunun sonucunu tersten düşünürsek, yani bu işlemin tersini yaparsak Elektromanyetik Enerjinin de Kütleye çevrilerek bir yerden bir yere nakledilebileceğini (KÜTLE TRANSFERİ) öngörebiliriz.

Bu kütleçekimi dalgası, Einstein’ın 4-Boyutlu relativitesi ve MAXWELL’in simetrik elektromanyetik denklemleriyle birlikte modelize edildiğinde “ELEKTROMANYETİZMANIN BEŞİNCİ BOYUTUN BİR UZANTISI” olduğu sonucu çıkmaktadır. 4-Boyutlu uzay-zamanda “ELEKTRİK ALAN” tabii bir sonuçtur fakat 5-Boyutlu uzay-zamanda “MANYETİZMA”, sadece beşinci boyutun bir etkisidir. Manyetizma gizemli bir olay olup, teorisi iyice bilinen ELEKTRİK ALANIN beşinci boyutla birleşmesi sonucu SINIRDA ortaya çıkmaktadır.

Kuantum yüklerin oluşturduğu kütleçekimi olarak da adlandırabileceğimiz bu olgu, Schwarzschild GEOMETRİSİ ve Kaluza RELATİVİTESİ ile birlikte MAXWELL Denklemlerinin; MANYETİZMANIN, bir üst sonucu olduğunu göstermektedir. Bu yapı, açıklanması güç olan KARADELİK TEKİLLİĞİNDEKİ Kuantum Kütleçekimi Teoremini, bir elektromanyetizma yapısı ile açıklar.

7)- BEŞİNCİ BOYUT, evrenin kayıp düzlemidir ve Planck ölçeğinde saklıdır. Evrenin büyük patlamayla açılması sırasında 4-Boyutun açılmasının tersine beşinci boyut, HELİS (SPİRAL) çizerek burgaç şeklinde yuvarlatılmış olup, açılmamıştır. Dolayısıyla bu burgaç hareketini yapan her cisim, Beşinci Boyutun ve KARADELİK TEKİLLİĞİNİN habercisidir.

Buna göre, Kütleçekim alanını göstermek üzere bu tekilliğin, sonsuz küçük hacimli bir sınır yüzeyinde oluşturduğu kütleçekim alanının en genel ifadesi aşağıdaki “GRAVİTASYONEL TRANSFORMASYON” denklemiyle integral formda şu şekilde verilebilir:

 

 

GRAVİTASYONEL TRANSFORMASYON TEOREMİ

 

Bu denklem, kütleçekim alanının cismin S yüzeyinden geçirdiği akı yoğunluğunun, tekillik () noktasındaki çizgisel integraline eşit olduğunu belirtir. Tüm kütlenin kütleçekimi merkezindeki tekillikte toplandığını farzeden bu denkleme göre Graviton yoğunluğu;

 

olacaktır.

 

Yani, hem Rotasyonele ve hem de Diverjansa bağlı olan bu Graviton yoğunluğu ise, helezonik bir kütleçekim alanını oluşturacaktır. Bu helezon, kütleçekim merkezinden uzaklaştıkça açılacak ve uzayın uzak bölgeleri için düz çizgiye yaklaşacaktır. Bu yüzden Dünya yüzeyinde kütleçekim alanı çizgileri düz olarak algılanmaktadır.