GENEL DURUMDA 5-BOYUTLU İNDİRGENMİŞ ”ELEKTROZAYIF ALAN TANSÖRÜNÜN” ELDE EDİLMESİ VE SONUÇLARI

Şimdi, tekrar tansör hesabına dönelim. Euler-Lagrange denklemi:

olmak üzere; Einstein-Yang-Mills alan denklemleri;

D’alembert operatörü cinsinden Einstein-Yang-Mills alan tansörü;

(- M2) Aμv

ve Lagrange operatörü cinsinden Elektromanyetik alan tansörü;

şeklinde olmak üzere, burada sırasıyla antisimetrik tansör ile antisimetrik tansöre ilişkin yük ve akım kaynaklarını içeren 4-vektör bileşenleri ile şeklinde elektromanyetik alan bileşenini göstermektedir. f ve ζ ise, extra koordanatlara bağlı (5 ve üzeri) katsayı fonksiyonlarını; φ ve ise, extra koordinatlara bağlı skaler vektör bozonlarına ait skaler potansiyel fonksiyonlarını ifade etmektedir. Einstein alan denklemlerini vektör bozonlarının kütlelerini de içerecek şekilde yeniden Lagrange denklemine göre ifade edersek;

(- mφ2) φ(ph)

olur. Burada, mφ ve mψ vektör bozonlarının kütlesini göstermektedir. Bu iki denklemi birlikte çözüp, m2’li terimleri tek bir kütle altında ifade edersek;

denklemi elde edilir. Bu denklem, elektrozayıf alanına ait antisimetrik tansörü belirlediğinden ve diyagonal eksene bağlı quadratik bileşenlerin tamamı sıfır olması gerektiğinden, toplam diferansiyel akım yoğunluğu ifadesi;

olmak üzere, çekirdek hacmi içerisindeki toplam yük simetriden dolayı sıfır olması gerektiğinden;

olarak bulunur. Şimdi antisimetrik elektrozayıf tansörünü, elektrik ve manyetik alan vektörleri cinsinden ifade edersek;

olur ve matris formunda ise;

Dirac spin tansörü ise, spinorları cinsinden;

olur. Bu durumda, başta verdiğimiz Einstein-Yang-Mills Lagrange genel denklemini yukarıdaki eşitliklere göre yeniden yazarsak;

Bu durumda, elektrozayıf alan bileşenlerine ait D’alembert denklemlerinin yeni formu şu şekilde olur:

(- M2)

(- M2)

Bu son denklemlere dikkat edersek, simetrik oldukları ve manyetik monopollerden kaynaklanan, vektör bozonu etkileşimlerinin denklemlerin sağ tarafında yer aldığı görülür. İşte bu kaynaklar, aslında biraz sonra göreceğimiz gibi, burada ve ile gösterilen W ve Z bozonları ile M kütlesiyle gösterilen ki, burada aslında M kütlesi çok daha büyük bir kütle içeren Manyetik monopole işarettir, Higgs bozonlarına denk düşecektir ve teknik olarak elektromanyetizma ile çekirdek kuvvetlerini temel düzeyde birleştiren ara denklemler olduğu görülecektir. Ayrıca, denkelemlerdeki simetriye dikkat edersek, bir önceki başlıkta ele aldığımız kütleçekimiyle elektromanyetizmanın birleşimini içeren simetrik Maxwell denklemlerine ne kadar benzediği de şaşırtıcıdır. Yukarıda verilen D’alembert operatörü altında tanımlanan ikinci dereceden Einstein-Yang-Mills alanında, M kütlesine sahip olan Ф skaler alan fonksiyonuyla temsil edilen vektör bozonlarını Klein-Gordon denklemiyle ifade edersek;

(+ m2)

Ve bu denklemi de Proca denklemine uyarlarsak;

taşıyıcı vektör ara bozonlarını belirleyen tansör denklemlerini elde etmiş oluruz. Buradaki “*” işaret Hodge operatörünü ve “t” transpoze/ters (inverse) matris operatörünü göstermektedir. Buna göre, Bozonik elektrozayıf kurama ait Lagrange operatörü, Yang-Mills ayar dönüşümü altında;

şeklinde olacaktır. Buradaki “ ” yönlü türevi ve “Ф” skaler alan fonksiyonu, standart modeldeki, yükleri kesirli veya tam sayı değeri veren partikül çiftlerini göstermektedir. Bu fonksiyonun içerisinde pek çok partikül tanımlı olarak yer alabilir ki, bunların içerisinde şimdiye kadar teorik olarak öngörülen en ağır olanının Higgs bozonu olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla, bu düşünce mantığı daha ağır kütleli partiküllerin ortaya çıkmasının önünü açmaktadır. Bu durumda, Ф skaler alan fonksiyonunu atomun merkezinde yoğunlaşan partikül çiftlerine ait olanlarınkini φ0 ve tekillik merkezinin dışında kalan partikül çiftlerine ait skaler alan bileşenlerini de φ+ ile göstermek suretiyle; atomun tamamı için tanımlanan toplam skaler alanı, bu iki skaler alan bileşeninin vektörel toplamından oluşacak şekilde vektörel olarak gösterirsek;

ve kovariant alan tansörü bileşenlerini de;

şeklinde tanımlarsak Elektrozayıf alana ilişkin temel tansör denklemlerini elde etmiş oluruz. Burada manyetik alan bileşeninin, şeklinde teorimiz için özel bir önemi vardır ki, ilerleyen kısımlarda bu bileşenin alan denklemlerinin yazıldığı 5-boyutlu uzay-zaman yapısına helezonik bir yapı kazandırdığını, dolayısıyla bu yapının da ilginç ve beklenmedik bir şekilde kütleçekiminin helezonik mekanizmasını doğal olarak oluşturan bir mekanizmayı tetiklediğini göreceğiz. Dolayısıyla, 4-boyutlu uzay-zaman için yazılan Einstein alan denklemlerinde bu bileşenin etkisi görülmezken, 5-boyutlu uzay-zaman için yazılan Einstein-Schwarzschild kapalı alan denklemlerinin özel tekillik çözümlerinde, kilit bir etkiye sahip olduğunu ve bu bileşenin etkisiyle uzay-zamanın düz (lineer) bir eğrisel yapıdan helezonik (nonlineer) bir eğrisel yapıya doğru kaydığını göreceğiz. Elektromanyetik alan bileşenleri ile Zayıf çekirdek kuvveti arasındaki etkileşimleri gösteren tansör eşitliklerini de yazacak olursak;

şeklinde Elektrozayıf kuramına ait temel tansör denklemlerini ve partikül çiftleri etkileşimlerini belirleyen denklemleri elde etmiş oluruz. Buradaki Θ açıları zayıf etkileşim esnasındaki partiküller arası çarpışma açılarını g ise güçlü çekirdek kuvvetin taşıyıcı yükü olan Gluonları göstermektedir. Ayrıca, buradaki tansör ifadelerine dikkat edersek, toplam altı adet bozon içerdiği görülür ki, Ф skaler alan fonksiyonu üç adet Goldstone bozonunu (Ф1, Ф2, Ф3) tanımlarken ve W ve Z vektör ara bozonları (W-, W+, Z) bozonları arasındaki ilişki aşağıdaki gibidir:

Burada ara işlemleri göstermeden elektrozayıf etkileşimleri içeren sonuç denklemleri yazarsak;

 

şeklinde olur. Burada, “h” ve “mh” birleşik alan teorisine giden yoldaki önemli bir köşe taşı olan “Higgs” bozonuna; “ v ”, elektromanyetik alanın taşıyıcı bozonu olan fotonlara ve “g” gluonlara işaret etmektedir. Dikkat edersek, son denklemlerde partikül etkileşimlerini belirleyen sonuç ifadelerinin parçalı bir seri toplamı şeklinde yazılabildiği görülmektedir. Bu da bize, bu denklemlerde yer alan “η” ve“ζ”gibi ekstra (kapalı boyutlar boyunca) koordinat sistemlerine bağlı Higgs bozonundan daha ağır partikül ve bozon çiftlerinin de var olabileceğini kanıtlamaktadır. İlerleyen kısımlarda, tekrar bu mekanizmanın yapısına ve Higgs bozonunun birleşik alan teorisindeki önemine döneceğiz..

Dolayısıyla, her ne kadar bu çalışmamızda ele aldığımız birleştirme teorimiz, kainattaki en ağır partiküllerin planck ölçeğinde yer alan manyetik monopoller ağı üzerine inşa edilmiş graviton örgüsü olarak kabul etse de; elde ettiğimiz bu sonuç denklemler, atomaltı dünyada daha pek çok bilinmeyen partikülün ve vektör ara bozonunun varlığına işaret etmektedir. Şimdi gelelim bu sonuç denklemler altında, Elektrozayıf kuvvete ait tansör matrisi denklemlerini, yani birleşik alan teorisinde kullanacağımız esas denklemleri oluşturmaya.

Bilindiği gibi, 4-Vektörlerin Lorentz dönüşümünü hatırlarsak:

olup, burada Λ Lorentz dönüşüm matrisi aşağıdaki gibidir:

olur. ise, μ. satır v. sütun elemanıdır. İkinci dereceden (yani iki indisli) bir tansör dönüşürken, her bir indis için birer gerekir:

Dört boyutta ikinci dereceden tansörün 4×4=16 elemanı vardır;

Fakat, 16 elemanın her biri farklı olmayabilir. Örneğin, Simetrik Tansör:

(Simetrik Tansör)

olarak tanımlanır. Bu durumda köşegene göre simetrik elemanlar eşit olur;

6 eleman tekrarlandığı için tansörün 10 farklı elemanı olabilir. Benzer şekilde, Antisimetrik Tansör:

(Antisimetrik Tansör)

olarak tanımlanırsa, bunun 6 farklı elemanı olabilir; daha önceki 6 eleman eksi işaretli olarak tekrarlanır ve köşegen üzerindeki dört eleman sıfırdır. Buna göre, en genel antisimetrik tansör şöyle olur:

Şimdi, dönüşüm kuralının antisimetrik tansörü nasıl dönüştürdüğüne bakarsak;

Fakat, λ = 0,1 dışında olacaktır. Benzer şekilde σ = 0,1 dışında olur. O halde, çift toplamadan dört terim gelir:

Antisimetrik Tansör için, ve olduğunu göz önüne alırsak;

olarak bulunur. Diğer elemanlar için de benzer dönüşüm hesabı yapılırsa;

Bu ifadeler ise, elektromanyetik alan tansörü ile aynı yapıdadır. Bu durumda karşılıklı elemanlara bakarak antisimetrik elektrozayıf alan tansörü elemanlarını şöyle kurabiliriz. , elektromanyetik alan tansörünü; zayıf çekirdek kuvveti alan tansörünü ve de güçlü çekirdek kuvvetine ait alan tansörünü göstermek üzere;

Alan tansörünü matris şeklinde gösterirsek:

 

Bu tansöre ilişkin, , , ve değişimleri yapılarak ve zayıf ve güçlü çekirdek kuvvetlerinin sicim düzeyinde kendi aralarında dönüşümlü olduğunu varsaydığımızda oluşturulan “Dual Tansör” ise;

olur.

Lorentz dönüşümünden yararlanarak yük ve akım yoğunluklarını tanımlarsak:

Burada akım yönündeki birim vektör, ρ0 ele alınan referans sistemine bağlı “Öz yük yoğunluğu” ve c ışık hızı olmak üzere; yük ve akım yoğunluğu için bir 4-Vektör oluşturursak; ve Elektriksel renk yükü ve Gluon (Kuark) akım yoğunluğu 4-vektörünün bileşenleri de şöyle kurulmuş olur:

ve

Benzer şekilde ve

koyarak; Zayıf ve Güçlü çekirdek kuvveti için yazılan, Bozonik Akım yoğunlukları için de bir 4-vektör oluşturursak;

olur. Bu durumda elektrozayıf tansör denklemlerinin tümü şöyle özetlenebilir:

,

Buradaki f ve g Dirac-Gamma ayar dönüşüm matrisleridir. Bu ifadeye ilişkin vektörel formda elektromanyetik alan tansörüyle bağlayıp, bozonik vektör alanına ilişkin 4-Boyutlu toplam Antisimetrik Tansör ifadesini yazarsak:

olur. Tansör ifadesini matrisel vektör alanı şeklinde gösterirsek;

olarak yazılabilir. Bunun da matrisel formdaki 4×4 boyutlu simetrik alan bileşenleri cinsinden açılımını yaparsak;

Genel formdaki Elektrozayıf alanına ilişkin Tansör matrisleri elde edilmiş olur.

olarak yazılırsa, Matris ifadelerindeki tansör katsayıları;


şeklinde olacaktır. Şimdi elektrozayıf kuramına ilişkin temel Maxwell alan denklemlerini de teşkil edersek, Elektromanyetizma ile çekirdek kuvvetlerinin bir ara birleşimini tanımlamış olacağız ve birleşik alan teorisine giden ilk adımımızı atmış olacağız.

Dikkat edersek, denklemlerde Elketromanyetizma, Güçlü ve Zayıf çekirdek kuvvetlerinin birleşimini gösteren Maxwell denklemleri gayet şık, basit ve simetrik bir şekilde tanımlanmıştır. Gerçekte, elbette ki bu bağlantı çok daha karmaşık denklemler içermesi gerekirken, biz burada kuantum mekaniğinin ileride bahsedeceğimiz bir ilkesini ihlal ederek bu sonuca ulaştık ve bazı yaklaşımlar yaparak temel kuvvet alanların aynı yapıda birleşik bir ana kuvvetin parçaları gibi davrandığını göstermeye çalıştık. Buradaki denklemlerde yer alan, c ışık hızı ve λ SU(2) daha önce paraboloid uzay-zaman yapısına bağlı olarak değişen atomik hermitian simetrik Dirac-Gamma matris katsayılarıdır. Dikkat edersek, tüm denklemlerde elektromanyetizma ile zayıf çekirdek kuvvetinin mükemmel bir bağlantı içerisinde olduğu görülmektedir ki, bu da bize bu ikisinin aslında tek bir ana kuvvetin iki parçası gibi davrandığını isbatlamaktadır. Burada mh higgs bozonunu mW ile mW ve mZ, vektör ara bozonları gösterilmektedir. Gerçi, denklemlerde sadece W bozonu yer almakla birlikte, tansör bileşenleri içerisinde Z bozonunun da bu matris içerisinde birleşik olarak temsil edildiğini düşünebiliriz. Ayrıca, kuantum düzeyinde birleştirme işlevini gerçekleştiren güçlü çekirdek kuvvetiyle bağlantılı olan temel partiküllerin W ve Z bozonları ile birlikte renkli elektrik yükleri () ve gluonların () ve dolayısıyla güçlü çekirdek kuvvetinin de dahil edilmesiyle manyetonları (manyetik monopolleri) da içerisine aldığı görülmektedir. Dolayısıyla, bu kısımda ele alınan birleştirme işlemi, elektromanyetizma ile çekirdek kuvvetlerini tam bir basitlik içerisinde, gayet estetik ve simetrik birleşimini sunmaktadır. Peki, kuarklar nereye gitti? Tansör denklemlerine dikkat edersek, kuarkların gluonların içerisinde yer aldığı görülmektedir. Buna, çekirdek fiziğinde Kuark-Gluon plazması adı verilir ki, QCD’de bu kavram da aslında burada gösterildiği gibi, ikisinin sicim boyutlarında düşünüldüğünde evrenin ilk anlarında tek bir yapının iki ayrı birleşimi olabileceğini ifade eder. Dikkat edersek, son terimde Higgs bozonunun belirlemek için gerekli ayar alanının yaklaşık v=246 GeV olduğu belirlenir. Buradan da anlaşılıyor ki, diğer bozonlarla Higgs bozonu kuvvetli bir şekilde etkileşmektedir ve bu etkileşmenin ortaya çıkması için ise yaklaşık 200 GeV’luk bir eşik enerjisine gelinmesi gerektiği anlaşılmaktadır (Bkz: Aşağıdaki eşik enerjisi grafiği). Ortaya çıkan (y) ve (b) kuarkları ise;

şeklinde gösterilenbilir. Burada b (blue) kuarkının kütlesi, ve görece çok daha ağır olan t (top) kuarkının kütlesi ve diğerleri de benzer şekilde olacaktır. Ayrıca bu denkleme göre, SU(2) ayar dönüşümü altında şeklinde yük toplamı sıfır olacağı için, elektrozayıf etkileşim tüm ayar grupları 5D»4D dön. altında invariant kalacaktır.

 

Şimdi, elektromanyetizmayla zayıf nükleer kuvvetin nasıl bir etkileşim yapısı oluğunu ve elektrozayıf kuramını biraz daha detaylı olarak inceleyelim. Bildiğimiz gibi, zayıf etkileşim birbirinden ayrıymış gibi duran QED, elektrodinamik kuramı ile QCD, güçlü çekirdek kuvveti kuramını birleştirmektedir. Çekirdek içerisindeki renkli yük ve kuark akımları bir elektrik alan indükleyecek ve bu alan da manyetik monopollerin oluşturduğu manyetik alanla birleşerek elektrozayıf sicim dalgalanmalarını oluşturacaktır. Klasik QED ve QCD mantığı içerisinde, bu sicim dalgalanmalarının atom çekirdeği içerisinde düzgün olarak dağıldığı varsayılabilir. Bununla birlikte, alanın kütle yoğunluğu ve yük miktarının fazla olduğu bölgelerde yoğunlaşabileceği de düşünülebilir. İlginçtir ki, elektromanyetizma ve güçlü nükleer kuvveti taşıyan kuvvet partikülleri çok küçük kütlelere sahip olmalarına rağmen, elektrozayıf kuramının taşıyıcı partikülü olan W± ve Z bozonları oldukça ağır olması bu görüşü daha çok kuvvetlendirmektedir. Bu da bizi, tümdengelimli bir düşünce tarzıyla, alan bileşenlerinin merkezi bir noktada, atom çekirdeğinin merkezindeki manyetik monopol kütlesi civarında yoğunlaştığı fikrine götürmektedir.

Örneğin,civarındadır. Aslında, zayıf etkileşimin ana fikri Higgs mekanizmasına, Higgs mekanizması ise standart modele dayanmaktadır. Fakat, buradaki esas problem ise, Higgs parçacığının beklenenden çok daha ağır olması veya ömrünün çok kısa olmasındadır.