YERÇEKİMİ VE KÜTLEÇEKİM

(GRAVİTASYON) ALAN TEORİSİ

Akademik hayatımın son yıllarında, FARADAY ve COULOMB’un elektromanyetizma yasaları ile NEWTON’un genel kütleçekim kanunu denklemleri arasındaki benzerliği incelemiş ve bir karadelik tekilliği içerisinde hareket ederek ilerleyen bir elektromanyetik kütleçekim dalgasının, göreli durumda elektromanyetizmayla küyleçekimini birleşik bir alan kuvvetinin değişken konumdaki gözlemcinin bakış açısına göre (Düşük hızlarda) farklı algılanan olgular olduğunu; ancak göreli koordinat sistemleri birbirine göre ışık hızında değiştiğinde (Örneğin, bir karadelik tekilliği civarında) aynı anda tek bir kuvvet alanının iki farklı görünümü olarak eşdeğer iki parçası olabileceğini hayal etmiştim. Buna daha sonraları “aynı andalığın göreli birleşik eşdeğerliği ilkesi” adını verdim. Bu ilkeye ve bazı önemli sonuçlarına ilerleyen kısımlarda tekrar döneceğiz.

Klasik gravitasyon kuvveti teorisi, Newton’un evrensel çekim yasası olarak bilinen ve iki kütle arasındaki çekim kuvvetini;

olarak veren Evrensel Kütleçekİmİ Yasası’dır. Bundan başka bir de göreli bir kütleçekimi teorisi olan ve 1915’de Einstein tarafından bulunan genel görelilik teorisi vardır. Einstein’ın teorisinin temeli, uzay-zaman dokusunun eğriliğine (düz yerine eğri bir uzay-zaman) ve zamanın göreceli olmasına dayanır. Genel görelilik, uzay-zamanı oluşturmak üzere, zaman boyutunu uzayın üç boyutuyla birleştirir. Bu kuram, uzaydaki madde dağılımının, uzay-zamanı büktüğü ve bozduğunu; bu yüzden de uzay-zamanın düz olmadığını söyleyerek kütle çekim etkisini açıklar. Söz konusu uzay-zaman içindeki nesneler, düz doğrultularda hareket etmeye çalışır; ancak uzay-zaman eğri olduğu için, izledikleri yollar bükülmüş olarak görülür ve bu bükülmüş alan yüzeyinin merkezinde kapalı veya açık bir tekillik noktası mutlaka bulunmalıdır. Aşağıdaki şekilde bu durum açık bir şekilde görülmektedir. Çalışmamızın ilerleyen kısımlarında, Kütleçekimi ile Elektromanyetizmanın bu göreli kütleçekim alanındaki tekillik noktası civarındaki hareketini inceleyip, yukarıda bahsettiğimiz Kütleçekim alanı ile Elektromanyetik alan arasındaki bu eşdeğerliği oluşturan bir bağlantının var olup olmadığını detaylı olarak tekrar tartışacağız..

Şimdi, aşağıdaki şekildeki elektromanyetik alan kuvveti çizgilerini inceleyip yukarıdaki kütleçekimi alanı çizgileriyle olan benzerliğini yorumlayalım ve kütleçekimi ile elektromanyetizma arasında bir ilişkinin olup olmadığını düşünelim. Evet bir ilişki vardır ve her ikisinin de aynı kökenli bir alan kaynağı vardır. Yani elektromanyetizma ve kütleçekimi aynı kökenli alanlardır. İlerki bölümlerde bu kaynakların, manyetik yükler (Manyetik monopol) olduğunu göreceğiz. Şekillerden de görüldüğü gibi elektromanyetik ve kütleçekim alan çizgilerini incelersek her üç alan vektörünün de cisimlerin hareket yönündeki kuvvet çizgisine ve birbirine dik ve teğet olduğu görülür. Buradan da anlaşılacağı üzere cisme etkiyen üç kuvvet (elektrik alan kuvveti, manyetik alan kuvveti ve yerçekimi (gravitasyon) alan kuvveti) birbirine dik ve cismin hareket yönü de bu üç kuvvetin vektörel bileşkesi (kütleçekimi alanı kuvveti) yönünde olacaktır.

Aşağıdaki şekilde bu hayali kuvvet çizgileri daha açık bir şekilde görülebilir.